NASA’dan uyarı: Saat 21.00’e dikkat!

Amerikan uzay ajansı NASA, Salı günü yaşanan Güneş patlamalarının etkilerinin bugün Dünya’da hissedileceğini açıkladı.

Salı günü NASA tarafından tespit edilen Güneş patlamaları, gezegenimizin yıldızında yıllardır görülmeyen yoğunlukta bir hareketlilik olduğunu gösteriyor.

Patlamaların, 2006 yılından beri görülmeyen düzeyde radyasyon salınımına neden olacağını belirten uzmanlar, patlamaların orta düzeyde jeomanyetik fırtınaya yol açabileceğini düşünüyorlar.

Patlamanın orta şiddette olduğu belirtilirken, patlama doğrultusunun Dünya’ya dönük olmaması sebebiyle gezegenimize etkisinin düşük olması bekleniyor.

NASA, yaptığı açıklamada patlamanın etkilerinin bugün Türkiye saati ile 21.00 sularında gezegenimize ulaşacağını, etkisinin yitirmesininse 12-24 saat kadar süre alacağını belirtti, az da olsa iletişim ve güç şebekelerinde sorun yaşama ihtimali bulunduğunun altını çizdi.

Yarın internet çökebilir!

Hacker’lar saldırıya hazırlanıyor: Türkiye’de internet çökebilir…

İnternette “filtre” iddiaları karşısında temel hak ve özgürlüklerin ihlal edileceğini savunan “Anonymous” (Anonim) adlı bir grup, Türkiye’deki çeşitli kamu kuruluşları ile bazı medya sitelerine yönelik siber saldırı düzenleyeceği tehdidinde bulundu.

İlk büyük eylemlerini aylar önce Wikileaks’e yönelik ambargo uygulayan Paypal, Visa ve Mastercard gibi online ödeme ve kredi kartı firmalarına karşı gerçekleştiren grup üyeleri, dün kendilerine ait internet sitesinde Türkiye’yi hedef alan bir mesaj yayınladı.

Türkiye’de internet kullanıcılarının “filtre” uygulaması ile sansüre uğrayacağını savunulan mesajda “operationturkey” (Türkiye Operasyonu) adıyla “siber savaş” ilan edilirken, öncelikle “sansür” uygulayan kurumlara karşı harekete geçileceği açıklandı.

Sosyal paylaşım siteleri üzerinden örgütlenen grup üyeleri, “IRC” isimli anlık mesajlaşma kanallarında siber saldırının hedefi ve zamanlaması konusunda bilgiler aktararak, uygulanacak olan yöntem ve stratejiler hakkında çeşitli bilgiler verdi.

Türkiye’den de bazı internet kullanıcılarının destek verdiği grup üyeleri, bu mesajdan bir süre zonra kimi kamu kurumlarının internet sistemlerine yönelik küçük çaplı siber saldırılar düzenledi. Söz konusu saldırılar karşısında bazı internet sitelerine erişim bir süre engellenirken, “hack”leme girişimi başarısızlıkla sonuçlandı.

İLK ORGANİZE SALDIRI PERŞEMBE SAAT 18.00’DE

Türkiye’deki kimi kamu kurumlarını hedef alan ilk organize saldırının 9 Haziran Perşembe günü saat 18.00’de (TSİ) gerçekleştirileceğini duyuran Anonymous, eyleme katılmak isteyenlerin bilgisayarlarına bazı yazılımlar indirerek, bu programları aktif hale getirmesini istedi.

Tüm bu gelişmeleri yakından izleyen siber güvenlik uzmanları, söz konusu tehdidin önemine dikkat çekerek, bir çok sitenin “DDoS” olarak adlandırılan saldırı ile karşı karşıya kalabileceğini bildirdi.

2007’de nam salan “DDoS” saldırı yöntemi ile hedef alınan bir internet sitesinin aynı anda yoğun bir ziyaretçi akınına uğratılarak, web sitesi veya DNS (Alan Adı Sistemi) sunucularının kullanılmaz hale getirildiğini belirten uzmanlar, “Bu saldırı yöntemi; 50 kişilik bir otobüse 1000 kişinin binmesi gibi birşey” yorumunda bulundu.

Bu tip saldırılarda amacın, “bilgi çalmak” yerine sistemin erişilemez hale getirilmesi olduğunu kaydeden siber güvenlik uzmanları, burada verilmek istenen mesajın “Bizim internetimize karışırsanız biz de sizin internetinizi kapatırız” anlamı taşıdığını öne sürdü.

BİLGİSAYARLARI “ZOMBİ” HALİNE GETİRİYORLAR

Anonymous grubunun saldırılarda özel bir yöntem kullandığını belirten uzmanlar, “Klasik DDoS saldırılarında ‘zombi’ haline getirilmiş bilgisayarlar kullanılırken, bu grup tamamen ‘gönüllü zombi’ bilgisayarlarla saldırıyor. Gönüllü zombi olabilmeniz için de size bir program yüklettiriyor ve bu programı IRC üzerinden şuraya saldır buraya saldır şeklinde yönlendiriyorlar” bilgisini verdi.

Siber saldırı sırasında kendi IP adresleri yerine VPN (Sanal Paylaşımlı Ağ) üzerinden IP adreslerini değiştiren grup üyelerinin bu sayede izlerini bazı kişilerin yönlendirmesi ile kendilerine hedefler seçtiklerine dikkat çekti.

TÜRKİYE’DEKİ İNTERNET AĞI ÇÖKEBİLİR

DDoS saldırılarından bir sonraki adımın çeşitli devlet kurumlarına ait telefon ve haberleşme sistemlerini çalışamaz hale getirmek olduğunu kaydeden siber güvenlik uzmanları, daha sonra hedefteki kurumlarda çalışan kişilerin bilgisayarlarına “phishing” saldırıları gerçekleştirileceğinin altını çizdi.

“Phishing” yöntemi ile kullanıcılara e-mail göndererek, bilgisayarlarından erişim sağladıkları banka, kredi kartı bilgi ve şifrelerinin yanı sıra kurumlarına ait kimi özel bilgi ve belgelerin sızdırılmaya çalışılacağını anlatan uzmanlar, böylesi bir durumun yeni bir “Wikileaks” olayına kapı açacağına vurgu yaptı.

Eğer gerekli önlemler alınmazsa ciddi bir siber savaşın başlamış olacağını bildiren uzmanlar, kimi hassas hedeflerin saldırıya uğramısı durumunda Türkiye’deki internet ağının bir süre için çökebileceği uyarısında bulundu.

Bu arada Anonymous grubu üyeleri Perşembe günkü saldırıda çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarına ait internet sitelerinin yanı sıra siyasi partiler ve kimi medya sitelerini de kendilerine hedef seçtiklerini açıkladı.

SİBER GÜVENLİK UZMANLARINDAN UYARILAR

Anonymous’un bugüne kadar gerçekleştirdiği hacker saldırılarını yakından takip eden Siber Güvenlik Uzmanı Huzeyfe Önal, yaptığı açıklamada, hedefteki kurumların kendi bünyelerinde alacağı çeşitli önlemlerin yanı sıra internet servis sağlayıcılarının da ciddi tedbirler alması gerektiğini bildirdi.

Bu tür organize saldırılarda, servis sağlayıcılarının saldırının hedef aldığı web sayfasın yönelik tüm girişimlere anında müdahale edebileceğini anlatan Önal, bunun için saldırı yönteminin çok iyi analiz edilmesi ve engelleme sistemlerinin devreye sokulması gerektiğini anlattı.

Proxy ve benzeri yöntemler ise IP adreslerini değiştirerek saldırıya katılacakların ciddi bir etkiye sahip olmayacağı görüşünü belirten Önal, kendi IP’leri ile eyleme destek verenlerin güvenlik güçleri tarafından kısa sürede tespit edileceğinin altını çizdi.

5 YILA KADAR HAPİS CEZASI VAR

Anonymous’a destek vermek isteyen çok sayıda kişinin, bu grubun internet sitesinden indirdikleri özel programlarla bilgisayarlarını saldırıda kullanılacak birer ‘zombi’ haline getirdiğini belirten Önal, sözlerine şöyle devam etti: “Grup üyelerinin Türkiye’ye yönelik bu saldırı planını ‘protesto’ olarak gören ve gönüllü olarak katılmayı planlayan çok sayıda Türk vatandaşı ile karşılaştık. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus protesto ile ‘saldırının farklı şeyler olduğu.
Protesto amaçlı da olsa böylesi bir saldırıya katılanlara, Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre suç işlediklerini hatırlatmak isterim. İnternet sitelerine bu şekilde zarar verenlen, 5 yıla kadar hapis cezası ile yargılanacaklarını unutmamalı.”

“Günde bir elma” mucizesi

Günde sadece bir elmanın daha ince bir vücuda kavuşulmasına yardımcı olabileceği belirtildi.

Iowa Üniversitesinden Dr. Adams ve ekibince yapılan araştırmada, elma kabuğunda bulunan ursolik asidin, yağları eritme ve kas geliştirme özelliği sayesinde daha ince bir vücuda kavuşulmasına yardımcı olabileceği tespit edildi.

Fareler üzerinde yapılan deneylerde elmanın kas yapımını yüzde 15 artırdığı, vücut yağlarını da yarıdan fazla azalttığı belirlendi. Ursolik asidin farelerde kas yoğunluğunu artırmasına karşın toplam vücut ağırlığını artırmadığı saptandı.

Ancak elmanın yararları bununla bitmiyor. Düzenli elma yemek kan şekerini, kolesterolü ve zararlı yağ asitlerinin seviyesini azaltıyor.

Dr. Adams, elmanın özellikle zamanla kasları azalan yaşlılar için faydalı olduğunu, atropi adlı bu hastalığın çoğu insanı yaşamının bir döneminde (bir hastalık esnasında veya yaşlılıkta) etkilediğini ve hastalığın ilacının da olmadığını kaydetti.

Atropiyi engelleyebilecek kimyasalları bulmak için yaptıkları araştırmada, bu maddelerden biri olarak ursolik asidin karşılarına çıktığını belirten Adams, bu maddenin özellikle elma kabuğunda yoğun olarak bulunduğuna dikkati çekti.

Dr. Adams, Cell Metabolism dergisinde yayımlanan araştırmaya ilişkin olarak ”Eski atasözünü şu şekilde uyarlayabiliriz: Günde bir elma yiyen kişinin evine doktor girmez” ifadelerini kullandı.

Espri kıtlığında üçüncü olduk

Sosyal paylaşım sitesi Badoo.com’un en iyi mizah anlayışına sahip ülkeler araştırmasında Amerikalılar ilk sırada yer alırken, Türkler, mizah yoksunu sıralamasında üçüncü oldu.

Sosyal paylaşım sitesi Badoo.com’un en iyi mizah anlayışına sahip ülkeler araştırmasında Amerikalılar ilk sırada yer aldı.

15 ülkeyi kapsayan, 30 bin kişinin katıldığı kamuoyu yoklamasında ikinci sıra İspanyolların, üçüncü sıra İtalyanların oldu.

Espri yapma ve karşısındaki kişinin yaptığı şakalara zekice karşılık verebilme becerisinin değerlendirildiği “en komikler” listesinde Brezilyalılar, Fransızlar ve Meksikalıların gerisinde kalan İngilizler 7. sırada yer bulabildi.

Site, katılımcılara “en kötü mizah anlayışına sahip ülkeler hangileri” diye sorduğunda ise Almanlar ilk sırayı alırken, bu kez ABD 5., İngiltere 4. sırada yer aldı. Bu listede Ruslar 2., Türkler 3. oldu.

Sitenin sözcüsü Lloyd Price, sonuçlar açıklandıktan sonra yaptığı açıklamada “Yeni biriyle tanıştığımızda ilk dikkat ettiğimiz şey bizi güldürüp güldürmediğidir. Bazen bu en önemli şey olabilir… Almanlar araba yapmak veya futbol oynamak konularında başarılılar ama mizahta değil” dedi.

Erkekler, stresliyken ani kararlar alıyor

ABD’nin Güney California Üniversitesi bilim insanlarının yaptığı araştırmaya göre erkekler, stres altındayken ani kararlar vermeye kadınlara oranla daha yatkın.

Buna karşın kadınlar, stres altındayken karar veremiyor, karar alma işini zamana bırakmayı tercih ediyor. Araştırmaya göre iki cinsin beyin aktiviteleri, “karar verme” sürecinde birbirinden farklı çalışıyor.

Araştırma ekibinin başkanı Nichole Lighthall, kadın ve erkeğin stres altındayken davranış biçimlerinde görülen farklılıkları nedeniyle, herhangi bir ortak karar verme eyleminde, iki cinsin “ortak hareket etmelerinin” daha yararlı olacağını belirterek, “Böylece birlik olup daha doğru bir karar alabilirler” dedi.

En Çılgın İstanbul Projesi: Andy Warhol Sergisi

20. yüzyılın önemli sanatçılarından Pop Art’ın çılgın çocuğu Andy Warhol’un film, video ve polaroidlerinden oluşan eserleri İstanbul’a geliyor. 8 Haziran-2 Temmuz arasında Galerist’in Galatasaray, Akaretler ve Tepebaşı olarak her 3 mekanında birden görülebilecek ‘Warhol Hareket Halinde’ adlı sergi sıradışı sanatçıyı yakından tanımak önemli bir fırsat.

Galerist’teki sergide, sanatçının 1962’de New York’ta kurduğu eski bir şapka dükkanından bozma atölyesi Factory’deki ürettiği işler olacak. Sergide yer alan çalışmalar, hem sanatçının çabalarını, hem de onun yakın ilişki içinde olduğu Dennis Hopper, Mick Jagger, Joan Collins ve Liza Minnelli gibi popüler Amerikalıları gündeme taşıyacak. Sergi ve düzenlenecek olan yan etkinlikler, sadece çağdaş sanat alanında değil, moda, tasarım ve film alanlarında öncü çalışmalarıyla tanınan sanatçının işlerini sanatseverlerle buluşturmayı hedefliyor. Sergide Andy Warhol’un sinema ve fotoğraf tekniğini kullanarak gerçekleştirmiş olduğu önemli çalışmaları izlemek mümkün olacak. Galerist’teki sergi 1968’de bir silahlı saldırıya uğrayan Warhol’un, bu dönemlerde polaroid kamerayla çektiği fotoğraflardan yararlanarak yaptığı portreleri, popüler kültüre ait imgeleriyle kendisini ikonlaştırarak, müzik, film, tasarım gibi alanları da kapsayan çalışmaları yer alacak.

Andy Warhol ve Pop Art
“Bir gün herkes 15 dakikalığına meşhur olacak.”

Ünlü sanatçının söylediği bu sözden, insan doğasını ne kadar iyi kavradığını anlamak mümkün. (bkz. şöhret peşinde koşan milyonlarca insan)

Andy Warhol, insanın içindeki popülizm ve şöhrete teslim olma zaafını, tam zamanında (2. Dünya Savaşı sonrası) yakalamış; bunu da bulduğu her insana, nesneye ve hayatına uygulamıştır. Andy Warhol’un diğer sanatçılardan farkı bu akımı Marilyn Monroe, Elvis Presley ve John Lennon gibi ünlü sanatçılar üzerinde de kullanmasıdır.

Yaptığı işlerle televizyon ve reklam çağını belgeleyen Andy Warhol’un tüm dünyaya tanıttığı Pop Art, 1960-70 yılları arasında oldukca rağbet gören tüketici toplumu eleştirmeyi amaç edinen bir sanat akımı iken, popüler kültürü eleştiren herkes ve her şey gibi onun bir parçası olmuştur. Yani Warhol popüler olanı eleştirmeye çalışırken aslında onu yüceltmiş; ikon haline getirmiştir.

Anarşist ruhuyla kalıplardan sıyrılarak ve akla gelebilecek her türlü malzemeyi dönüştürüp kolaj, afiş gibi birçok farklı şekillerde izleyene işini sunan Andy Warhol’u daha yakından tanımanız için Galerist’teki ‘Warhol Hareket Halinde’ sergisini kaçırmamanızı öneririz.

BRANDMAIL